Edibe Özturna

ÇFA

Editör


BERAT PEKMEZCİ İLE UZAK ŞEHİR, EMANET ŞEHİR VE DC ÜZERİNE!


1. Yaptığınız çalışmalardan bahseder misiniz?


Çizgi roman, çocuk kitabı, reklam illüstrasyonu, kitap kapakları çiziyorum çoğunlukla. Şu an DC Comics için bir çizgi roman üzerinde çalışıyorum ve Supercell oyunları için illüstrasyonlar yapıyorum.


2. Çizime yönelme kararını nasıl aldınız?


Çizim küçüklüğümden beri hayatımın en önemli yerindeydi. Üniversitede reklamcılığa yönelmeme rağmen çizmeyi hiç bırakmadım. Reklamcılıkta kendimi mutlu hissetmediğim bir dönemde çizgi roman çizmeye başladım (Emanet Şehir, Uzak Şehir). 30 yaşımda da tamamen illüstratör olarak hayatıma devam etme kararı aldım.


3. Kendi tarzınızı nasıl oluşturdunuz?


Okuduğum, takip ettiğim çizerler ister istemez etkiliyor tabii. Çizgi roman çizmeye başladığımda çizgimi (2012) elimin daha yatkın olduğunu düşündüğüm frankofon\bağımsız çizgi tarzına yönelik geliştirdim.


4. Bu sektöre girerken beklentileriniz nelerdi, amacınıza ulaştığınızı düşünüyor musunuz?


Reklam sektörüne girdiğimde beklentimin karşılanmayacağını anlamam birkaç yılımı aldı. Sonra da ayrıldım zaten. Şimdi illüstrasyon ve çizgi romancılıkta daha yapmak istediğim çok şey var.


5. İşinizi icra ederken ne gibi engellerle karşılaştınız ve bu yaratıcılığınızı kısıtlayan engellerle nasıl baş edebildiniz?


Engel diyebileceğim sadece ekonomik zorluklar oldu. İllüstrasyonla geçinemeyeceğim düşüncesiyle reklamcılığa girdim ama sonrasında yaptığım işte iyi olunca profesyonelleşebileceğimi de gördüm. Tabii bunun için uzun yıllar gece gündüz çift mesai harcayarak çalışmam gerekti.


6. Londra’da yaşamaya başladığınızda hayatınızdaki değişiklikler çizimlerinizde bir değişiklik oluşturdu mu?


Rekabet daha yoğun olduğu için kendimi çok geliştirmem gerektiğinin farkına vardım hızlı bir şekilde. İşlerimde zayıf gördüğüm kısımların üstüne eğildim. Buradaki çizerlerim çoğu İspanyol, İtalyan, Latin Amerikalı veya uzak doğulu oluyor ve bu ülkelerde çok köklü bir sanat eğitimi geçmişi var. Türkiye gibi figürün, suretin yasak olduğu bir kültürden gelince bu aradaki farkı kapatmak için çok çabalamak gerekiyor.

 


7. “Emanet Şehir” ve “Uzak Şehir” çizgi romanlarının oluşma sürecinden bahsedebilir misiniz?


2012’de Twitter’da Levent Cantek’in Dumankara grafik roman antolojisi için çizer aradığını gördüm. İllüstrasyonlar ve skorboard’lar yapıyordum ama daha önce hiç çizgi roman çizmemiştim. Buna rağmen hep istek vardı içimde. Kendisine başvurdum, o da bana inandı ve kitaptaki bir hikâyeyi çizmemi istedi. İlk hikayedeki işimden memnun kalınca bir hikâye daha çizmemi istedi. Dumankara antolojisi bittikten sonra bana aklındaki bir grafik roman hikayesinden bahsetti ve çizmek isteyip istemeyeceğimi sordu. Emanet Şehir, 1940’lar Ankara’sında yaşayan başarısız bir yazarın hikayesiydi. Ben de heyecanla kabul ettim. Kitabı bir yıl boyunca gündüzleri ajansta çalışıp geceleri çizgi roman çizerek tamamladım. Hem Dumankara hem de Emanet Şehir oldukça ilgi gördü. Kısa bir aranın ardından bu sefer günümüz Ankara’sı kenar mahallelerinde gecen bir Uzak Şehir grafik romanına çalışmaya başladık. Yine aynı şekilde çalışarak onu da bir yılda tamamladım.


8. Sanat yönetmeni ve illüstratör olduğunuzu ve çizgi roman çıkardığınızı biliyoruz. Peki bu kadar işi bir arada yaparken motivasyonunuzu nasıl kaybetmiyorsunuz?


Aslında bunların hepsini bir arada yapmadım. 10 yıl boyunca reklam ajansında art direktörlük yaptı. Bu sırada kitap kapakları, editoryal illüstrasyonlar yaparak çizimlere devam ediyordum. Sonrasında Levent Cantek ile tanıştım ve çizgi roman çizmeye başladım. Bütün bu süreç boyunca da reklamcılıktan soğudum ve motivasyonum hiç kalmadı. Sektörü bırakarak tamamen illüstrasyona yöneldim. 6-7 yıldır da sadece çizim yapıyorum.

 

9. Türkiye’de çizgi romanların ve illüstratör sanatının gelişimi için ne gibi adımlar atılabilir?


Öncelikle okur sayısının artması gerekiyor. Gençler arasında manganın çok sevildiğini biliyorum. Belki bu nesilden yeni çizerler çıkar ve manga okurları biraz daha açık fikirli olup yerli üretimlere de ilgi gösterir.


10. Dijital çizim yaparken hangi programları kullanıyorsunuz?


Clip Studio, Photoshop kullanıyorum.

 

Görsel: Berat Pekmezci (Twitter/@babayaro)


11. Çizimlerinizi yaparken editörler ve yazarlar arasındaki iletişiminiz nasıl ilerliyor?


Büyük yayın evleriyle çalışırken daha çok editörlerle muhatap oluyorum. Projeyi yönetenler onlar oluyor. İşin baskı dağıtım, pazarlama gibi birçok aşaması oluyor ve bunu yazar çizerin takip edip yönetmesi imkânsız. Bu sorumlulukları editörlerin omzunda oluyor. Yazarlarla ise proje hakkında tartışılması gereken birkaç noktada bir araya geliyoruz sadece. Daha küçük ve "creator-owned" projelerde ise tamamen yazar-çizer kafa kafaya verip devam ediliyor.


12. Sektöre hazırlanan öğrencilere, bu işe adım atmak isteyenlere ne gibi tavsiyelerde bulunabilirsiniz?


Öğrencilikte birçok alanı, tarzı deneyip profesyonelleşme aşamasına gelince hem piyasadaki talebi hem de kendi keyif aldıkları işlere yönelmelerini öneririm. Bir de tabii mümkün oldukça yurt dışına iş yapmalarını ısrarla tavsiye ederim.